Plovdiv hakkında bilgiler

Plovdiv eski ya da eski adıyla Filibe hakkında bilgiler

Plovdiv’in eski adı Filibe’dir. Türkler, Osmanlı döneminde bu ismi kullanıyordu. Şehir, çok uzun bir tarihe sahip ve Roma, Bizans, Osmanlı gibi farklı medeniyetlerin izlerini taşıyor.

Osmanlı egemenliğinin azaldığı Bulgar nüfusunun ise egemenliği arttığı dönemde Plovdiv kullanılmaya başladığı bilinmektedir.Şehir farklı medeniyetler tarafından yönetilmiş ve adı zaman içinde değişmiştir.

Osmanlı döneminde Türkler şehri “Filibe” olarak anarken, burada pek çok Türk kültürel etkisi de görülebiliyordu. Bu isim, şehri Osmanlı İmparatorluğu’na bağlayan bir çağrışım yapıyordu. 19. yüzyılın sonlarına doğru ve özellikle Bulgaristan’ın Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını kazandıktan sonra, şehirdeki halk arasında ve devletin resmi belgelerinde Plovdiv ismi daha fazla kullanılmaya başlandı.

Plovdiv adı, daha çok Slav kökenli ve yerel dillerden türemiş bir isim olup ismin eski bir Trakya kelimesinden geldiğini söylenmektedir.

“Pulpudeva” ya da “Pulpudiva” gibi isimlerle kullanılan şehrin ismi zamanla Plovdiv’e dönüştüğü iddia edilir.

Plovdiv zengin kültürel yaşamı, etkileyici mimarisi ve sayısız antik keşfiyle bilinir. Kültürel ve tarihi mirası Traklar dönemine kadar uzanır ve çağdaş görünümü en şüpheci turistler arasında bile hayranlık uyandırır.

2014 yılında “The Daily Telegraph”, Plovdiv’i Avrupa’nın en eski kalıcı yerleşim yeri ve dünyanın altıncı en eski şehri ilan etmiştir. Yüzyıllar boyunca korunan olağanüstü mirası ve son 20 yıldaki dinamik gelişimi sayesinde şehir, Balkanlar’ın özellikle önemli bir sanayi, ticaret, bilim, kültür, eğitim ve iletişim merkezi haline gelmiştir.

Plovdiv Tarihi,

Filibe, bin yıllık bir geçmişe sahip ve Roma, Atina ve Konstantinopolis’ten bile daha kadim bir şehirdir. Tarihçiler, kuruluşunun kesin yılını belirtmeseler de, Truva ve Miken ile aynı dönemde ortaya çıktığına inanmaktadır.

Günümüz şehri, birçok antik kentin kalıntıları üzerine kurulmuştur ve kültürü, geçmişten gelen birçok kültürün birleşmesinin sonucudur.

Filibe’nin yüzyıllar boyunca elde ettiği refah, Makedonya Kralı Filip’in yönetimiyle bağlantılıdır ve şehir, Roma ve Bizans imparatorlukları içinde en büyük gelişimini kaydetmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde bile şehir, kimliğini korumayı başarmış ve Rönesans döneminde hızla yeni bir gelişim göstermiştir.

Filibe, yıllar içinde çeşitli isimlerle anılmıştır.

Kendrisia (Trakya döneminde), Philippopolis (Makedonyalı Filip), Trimontium (Roma İmparatorluğu’nun bir parçasıyken) ve Pulpudeva (Slavların yerleşmesinden sonra). Bugünkü kent, Avrupa kültür hazinesinin tacındaki bir incidir ve Antik Çağ, Orta Çağ, Rönesans dönemi ve Modern Çağ’ın kalıntıları inanılmaz güzellikte bir uyum içinde bir arada bulunmaktadır.

Plovdiv’in yeri ve yerleşimi

Plovdiv/ Filibe, Yukarı Trakya Ovası’nın orta kesiminde yer alır ve Bulgaristan’ın en büyük nehri olan Meriç Nehri tarafından geçilir.

Şehir “Yedi Tepe Şehri” olarak bilinir, ancak aslında dokuz tepenin ortasında ortaya çıkmıştır. Bunlardan ikisi, Kamenitsa ve Markovo Tepe tamamen yıkılmışken, dokuzuncusu olan Lauta’nın (farklı jeolojik yapısı nedeniyle) diğerlerine ait olup olmadığı hâlâ tartışma konusudur.

Şu anda Filibe, altı siyenit tepesinin eteğinde yer almaktadır ve bunlardan üçü – Nebet Tepe, Dzhambaz Tepe ve Taksim Tepe – Eski Şehir’i oluşturur.

Şehir 101.981 km2’lik bir alanı kaplar ve belediyenin arazisi çoğunlukla düzdür. Filibe’nin en alçak noktası 160 metre yüksekliktedir ve iklim, nispeten ılıman bir kış ve hoş, sıcak bir yaz ile karakterizedir.

Plovdiv gezilecek yerleri ve alt yapısı

Plovdiv/ Filibe, Batı Avrupa’yı Doğu’ya, Baltık Denizi’ni Akdeniz’e ve Karadeniz’i Adriyatik kıyısına bağlayan önemli yollarla kesişen son derece stratejik bir konuma sahip bir şehirdir.

Eşsiz konumu, oldukça gelişmiş bir altyapıya ve kültürel çeşitliliğe katkıda bulunmakta ve son yıllarda yol altyapısının ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesine büyük miktarda kamu fonu yatırımı yapılmaktadır.

20. yüzyılın başlarında Filibe, oldukça gelişmiş hafif sanayi ve gıda endüstrisiyle bir sanayi ve ticaret merkezi olarak öne çıkmıştır. Fransa, Almanya ve Belçika’dan gelen sermayenin şehre yatırım yapması, modern ticaret, bankacılık ve sanayinin gelişmesini sağlamıştır.

Bulgaristan’daki ilk bira fabrikası burada kurulmuştur. 2018’in sonunda, Bulgaristan Piyasa Ekonomisi Enstitüsü, Filibe’yi Güney Bulgaristan’ın bölgesel ekonomik odak noktası ilan etmiştir.

Elverişli konumu ve gelişmiş ulaşım altyapısı sayesinde şehir, genellikle turistler için Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya ve Türkiye’deki kış veya deniz tatil beldelerine yapılan gezilerin başlangıç ​​noktası veya zorunlu bir konaklama yeri olarak kabul edilmektedir.

Filibe, Güney Bulgaristan’ın orta kesiminde geniş bir bölgenin merkezi olması ve ülkenin bu bölgesindeki maddi ve manevi kültürel katmanların gerçek bir yansıması olması nedeniyle, ülkemizde turizmin gelişimi için tükenmez bir kaynaktır.

Filibe Belediyesi’nde birçok tanınmış doğal ve kültürel simge yapı, tatil köyü ve balneoloji merkezi bulunmaktadır – Orta Çağ’dan kalma Asen Kalesi, Baçkovo Manastırı, pitoresk Güller Vadisi, Hissar Mineral Kaplıcası, Starosel köyü yakınlarındaki Trak mezarı.

Elverişli konumu ve gelişmiş ulaşım yapısı sayesinde şehir, turistler tarafından Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya ve Türkiye’nin kış veya deniz tatil beldelerine yapacakları seyahatlerin zorunlu durağı veya başlangıç ​​noktası olarak sıklıkla kullanılmaktadır.

Filibe, Güney Bulgaristan’ın orta kesiminde geniş bir bölgenin merkezi olması ve ülkenin bu bölgesindeki maddi ve manevi kültürel katmanların gerçek bir yansıması olması nedeniyle, ülkemizde turizmin gelişimi için tükenmez bir kaynaktır.

Plovdiv Belediyesi’nde çok sayıda tanınmış doğal ve kültürel mekan, tatil köyü ve balneoloji merkezi bulunmaktadır – ortaçağ Asen kalesi, Baçkovo Manastırı, pitoresk Güller Vadisi, Hissar Mineral Banyoları, Starosel köyü yakınlarındaki Trak mezarı vb.

Plovdiv gelişim süreci

Plovdiv, eşsiz derecede zengin bir tarihe ve dikkat çekici özelliklere sahip bir şehirdir ve bu da modern toplumun tüm çağdaş olanaklarından yararlanmasını sağlar.

En etkileyicileri Roma Stadyumu, Odeon, Su Kemeri ve Antik Tiyatro olan paha biçilmez kültür anıtlarını korumuştur.

Kültürel güzelliklerinin yanı sıra, şehir spor ve eğlence için de mükemmel koşullara sahiptir. Plovdiv’in bir ucunda, kürek çekme, koşma ve bisiklet sürme için mükemmel koşullar sunan olimpik boyutlarda bir kürek kanalı inşa edilmiştir.

Avrupa Kültür Başkenti Plovdiv

Plovdiv, Avrupa Kültür Başkenti seçilen ilk Bulgar şehridir. Kültür takvimi sürekli genişliyor ve zenginleşiyor.

Zaman içinde önemini kanıtlamış en parlak etkinliklerden bazıları şunlardır;

• Uluslararası Oda Müziği Festivali (Bulgaristan’da eşsiz bir festivali türünün son örneğidir)
• Uluslararası Teknik Fuarı; Uluslararası Tiyatro Festivali “Kavşakta Sahne”
• Uluslararası Plovdiv Caz Akşamları Festivali; Uluslararası Tiyatro ve Çağdaş Dans Festivali “Kara Kutu”
• Uluslararası Çocuk Bale Festivali “Dans Sevgisiyle” ve daha birçokları.
• Uluslararası Tiyatro ve Çağdaş Dans Festivali “Kara Kutu”

Filibe’deki Osmanlı eserleri ve Plovdiv şehir turu video

Bulgaristan Oturum İzni