Murat Ağırel’den bahis soruşturması yorumu

2025’te Türk futbolunu içine çeken bahis soruşturması, hakemlerden futbolculara, yöneticilerden farklı bağlantı noktalarına uzanan çok geniş bir tartışmayı beraberinde getirdi. National Türk’ün haberine göre, Türkiye liglerinde görev alan 571 hakemden 371’inin bahis hesabı olduğu, 152’sinin ise bahis oynadığı yönündeki açıklamalar, skandalın boyutunu gözler önüne serdi. Sözcü TV’ye konuşan gazeteci Murat Ağırel, yürütülen süreci önemli bulduğunu belirtirken, asıl mücadelenin “sistemi ayakta tutan” organizasyonun üst katmanlarına uzanması gerektiğini vurguladı.

Denetimle ortaya çıkan tablo: 371 hesap, 152 aktif bahis

Türkiye Futbol Federasyonu’nun yaptığı denetimde, 571 profesyonel hakemin 371’inin kayıtlı bahis hesabı bulunduğu, bu grubun içinden 152 hakemin ise aktif şekilde bahis oynadığı tespit edildi. Bu tespitler, hakemlerin bahisle ilişkisinin yasak olduğuna işaret eden uluslararası kurallar açısından da tartışmaları büyüttü.

TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “bir hakemin 18 bin 227 kez bahis oynadığı” yönündeki açıklaması da, dosyanın kamuoyundaki etkisini artıran başlıklardan biri oldu.

Murat Ağırel: TFF’nin sınırı var, savcılık başka bir yerde duruyor

Murat Ağırel, Türkiye Futbol Federasyonu’nun iç soruşturma yürütürken delil toplama ve yargılama makamı olmadığını hatırlattı. Ağırel’e göre TFF, kendi yönetmelikleri çerçevesinde tespitler yapıp disiplin süreçlerini işletiyor; ancak yasa dışı bahis bağlantıları, para akışı ve yurt dışı ayakları gibi alanlarda savcılığın imkânları devreye girmeden tablo tamamlanamıyor.

Ağırel, MASAK ve siber suçlar gibi birimlerin desteğiyle soruşturmanın çok daha geniş bir çerçevede ilerleyebileceğini belirterek, asıl kritik noktanın bu kapasitenin “doğru hedefe” yöneltilmesi olduğunu söyledi.

“Dönüm noktası” vurgusu ve yıllardır süren iddialar

Skandalla ilgili birçok TFF ve kulüp yöneticisi süreci “dönüm noktası” olarak değerlendirirken, Ağırel geçmiş yıllarda gündeme taşıdığı dosyaların da hatırlanması gerektiğini ifade etti. Ağırel’in aktardığı örneklerde, şüpheli bahis kuponları, farklı ülkeler üzerinden kurulan bağlantılar ve iddia edilen şike teklifleri gibi başlıklar öne çıktı.

Ağırel’e göre mesele yalnızca “bahis oynayan kişi” başlığına sıkıştırıldığında, sistemin nasıl çalıştığı ve paranın nasıl yönlendirildiği asıl alan karanlıkta kalıyor.

PFDK kararları: 149 hakeme 8-12 ay hak mahrumiyeti

TFF, bahis oynadıkları iddiasıyla PFDK’ye sevk ettiği 152 hakemden 149’una 8 ila 12 ay arasında hak mahrumiyeti cezası verdi. Bazı isimler hakkında incelemenin sürdüğü, bazı savunmalarda ise sahte hesap iddialarının gündeme geldiği kaydedildi.

Türk Futbol Disiplin Yönetmeliği’ne göre 45 günü aşan cezaların lisans iptaline giden bir süreci tetikleyebileceği de dosyanın önemli başlıkları arasında yer aldı.

Soruşturma büyüdü: gözaltılar, tutuklamalar, yeni sevkler

Soruşturma sürecinde yalnızca hakemler değil; futbolcular, kulüp yöneticileri ve farklı isimler de dosyaya dahil edildi. Kasım ayındaki sevklerin ardından 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig ve amatör ligleri kapsayan geniş bir PFDK süreci yürütüldü. Aralık ayındaki ikinci dalgada ise çok sayıda kişi hakkında gözaltı kararı verildi; bazı şüpheliler tutuklandı, bazıları hakkında adli kontrol tedbirleri uygulandı.

Savcılığın sevk yazılarında para transferleri, dijital materyal incelemeleri, kupon görselleri ve mesajlaşmalar üzerinden çeşitli tespitlere yer verildi.

Murat Ağırel: “Temizlik” kulüpçülüğe sıkışırsa büyük resim kaybolur

Murat Ağırel, soruşturmanın yalnızca futbola özgü bir başlık olmadığını, farklı spor branşlarında da denetimin sürdüğünü aktarırken; sürecin holiganlık, kulüpçülük veya “bizimkiler zarar görmesin” refleksiyle okunmasının tehlikeli olacağını söyledi. Ağırel’e göre, gerçek sonuç alınacaksa odak, sistemi besleyen altyapının ve en üstteki para trafiğinin üzerine kurulmalı.